BOYNUYOĞUN OYMAĞI
Boynuyoğun, boynuyoğunlu, boynuinceli, boynukara, boynukısa, boynukısalı,boynukalın, boynusunalı, boyunobası adları, bazı yörük- Türkmen oymaklarının adıdır.(1)Adların ortak paydası “boyun” dur. Boyun sözünün, 'omuz ile baş arası organ' olması dışında başkaca nasıl bir anlam yüklendiğini arayacağız. Boyun ögesinin, bu oymakların adında nasıl olup ta ortak payda olduğuna da yaklaşacağız..
Öncelikle boylar arası akrabalığın ve süregelen yakın ilişkilerin sonucunda bu ortak ögenin oluştuğunu düşünerek yola çıkıyoruz..Şimdi elimizdeki bulgular sıralayarak sonucu birlikte belirlemeyi deneyelim..
Boynuyoğun, boynuyoğunlu, boynuinceli, boynukara, boynukısa, boynukalın, boynusunalı ve boyunobası adları, günümüzde yaşayan, oymak-cemaat adlarıdır. Bu adları köy kasaba adında, soy adında ve arşiv kayıtlarında görebiliriz.
'Boyun' ögesinin ortak olduğu oymak-cemaat arasında en yaygın olanı Boynuince- Boynuinceli adıdır. Köy kasaba adından ziyade arşiv kayıtlarında sık geçer..Danişmendli Beyliği'nin ardılları olan Danişmendli Türkmenleri arasında Boynuince-Boynuinceli boyunun adı da geçmektedir.. (1)
Boynuinceli oymağının yaşadığı yörelerde Boynuyoğun oymakları da bulunur.İki Boynuyoğun köyünün bulunduğu Giresun-Tirebolu civarında, Keşlik, Karakeş, Keş, Keşköy,Karakeş (Görhele) Köleler, Keşap adlı köy ve belde adlarına da rastlanır. Keş, Keşli, Karakeş kümeleri Boynuinceli boyunun kollarıdır.Yörede Yağmurdere bucağının eski adının Keş köy olduğu söylenir. Boynuyoğun ve Boynuinceli aynı yörelerde ve yan yana yaşamaktadır.(2)
Boynuyoğun, boynuyoğunlu, boynuinceli, boynukara, boynukısa, boynukısalı,boynukalın, boynusunalı, boyunobası adları, bazı yörük- Türkmen oymaklarının adıdır.(1)Adların ortak paydası “boyun” dur. Boyun sözünün, 'omuz ile baş arası organ' olması dışında başkaca nasıl bir anlam yüklendiğini arayacağız. Boyun ögesinin, bu oymakların adında nasıl olup ta ortak payda olduğuna da yaklaşacağız..
Öncelikle boylar arası akrabalığın ve süregelen yakın ilişkilerin sonucunda bu ortak ögenin oluştuğunu düşünerek yola çıkıyoruz..Şimdi elimizdeki bulgular sıralayarak sonucu birlikte belirlemeyi deneyelim..
Boynuyoğun, boynuyoğunlu, boynuinceli, boynukara, boynukısa, boynukalın, boynusunalı ve boyunobası adları, günümüzde yaşayan, oymak-cemaat adlarıdır. Bu adları köy kasaba adında, soy adında ve arşiv kayıtlarında görebiliriz.
'Boyun' ögesinin ortak olduğu oymak-cemaat arasında en yaygın olanı Boynuince- Boynuinceli adıdır. Köy kasaba adından ziyade arşiv kayıtlarında sık geçer..Danişmendli Beyliği'nin ardılları olan Danişmendli Türkmenleri arasında Boynuince-Boynuinceli boyunun adı da geçmektedir.. (1)
Boynuinceli oymağının yaşadığı yörelerde Boynuyoğun oymakları da bulunur.İki Boynuyoğun köyünün bulunduğu Giresun-Tirebolu civarında, Keşlik, Karakeş, Keş, Keşköy,Karakeş (Görhele) Köleler, Keşap adlı köy ve belde adlarına da rastlanır. Keş, Keşli, Karakeş kümeleri Boynuinceli boyunun kollarıdır.Yörede Yağmurdere bucağının eski adının Keş köy olduğu söylenir. Boynuyoğun ve Boynuinceli aynı yörelerde ve yan yana yaşamaktadır.(2)
Beraberlikleri, öncelikle aralarında, soybağını düşündürür. Andırın'da Boynuyoğunlu köyü yöresinde Köleli ve Keben köyleri, Boynuince (Keşli) köyleridir.(3-4).
Azeri Türkçesi'nde boynuyoğun sözü günlük yazı ve konuşma dilinde geçmektedir.Günlük gazete ve sanal yazılarda “boynuyoğun” sözü sıkça kullanılır.Yönetime muhalif yazarlar “boynuyoğun” sözünü sık kullanıyorlar. Sözü (zorba, yasa-düzen tanımaz, kaba güçkullanan, güçlüleri kollayan; iktidarın kol gücü gibi anlamlarla kullanmaktadır. “Boynuyoğun Jandarima, boynuyoğun memur, boynuyoğun idmanci..) gibi aşağılayıcı ve kınayıca bir uslupla yazılarda yer alıyor. Hatta bir yergi şiirinde ( boynuyoğun, zombi ) diye kullanılmıştır.(5,6,7 )
Azeri Türkçesi Sözlüğü'nde, boynuyoğun için “boynu normalden kalın” tanımı geçiyor. Mecazi anlamında “asalak, istismarcı, alınteri akıtmadan yaşayan..” karşılığı gösterilmiş. Yoğun sözüne “kalın, geniş, şişman, dolgun” anlamı
verilirken yoğunboyunkarşılığında “yontulmamış, edepsiz” denilmiştir. (8)
Azeri Türkçesi'nde boynuyoğun sözü günlük yazı ve konuşma dilinde geçmektedir.Günlük gazete ve sanal yazılarda “boynuyoğun” sözü sıkça kullanılır.Yönetime muhalif yazarlar “boynuyoğun” sözünü sık kullanıyorlar. Sözü (zorba, yasa-düzen tanımaz, kaba güçkullanan, güçlüleri kollayan; iktidarın kol gücü gibi anlamlarla kullanmaktadır. “Boynuyoğun Jandarima, boynuyoğun memur, boynuyoğun idmanci..) gibi aşağılayıcı ve kınayıca bir uslupla yazılarda yer alıyor. Hatta bir yergi şiirinde ( boynuyoğun, zombi ) diye kullanılmıştır.(5,6,7 )
Azeri Türkçesi Sözlüğü'nde, boynuyoğun için “boynu normalden kalın” tanımı geçiyor. Mecazi anlamında “asalak, istismarcı, alınteri akıtmadan yaşayan..” karşılığı gösterilmiş. Yoğun sözüne “kalın, geniş, şişman, dolgun” anlamı
verilirken yoğunboyunkarşılığında “yontulmamış, edepsiz” denilmiştir. (8)
Görüldüğü üzere günümüz Azeri Türkçesinde “boynuyoğun” sözüne yüklenen (zorba, kanun-düzen tanımaz, edepsiz, yontulmamış ve zombi ..” gibi hoş olmayan anlamlardır. Güney Azerbaycan siteleinde ve günlük gazete yazılarında da verilen anlamlar farklı değildir. Sözlüklerdeki anlamlarla öürtüşüyor.Günümüz Türkçe'sinde boynuyoğun'un açık bir anlamı yoktur. Değindiğimiz gibi bir kaç köy-kasaba adında geçer. Birçok yurttaşın soyadında sürmektedir... Azeri Türkçesi'sinde yaşayan anlamlarıyla, boynuyoğun adını bugün sağlıkla değerlendirmek ve açılamak kolay değildir. Kırıcı, incitici ve itici gelebilir. Ancak yola buradan çıkmalıyız. Sözün eskiden yüklendiği anlamı ile bugün yüklendiği anlamı örtüşmeyebilir. Anlamı değişebilir. Anlam kaymasına uğrayabilir.
Dün, ( keleş) sözü güzelliği anlatan övgü sözüydü. Bu gün güzel yerine keleş denildiğinde, alay mı ediyor diye kuşkuyla bakılır. Sözler birer kaptır. Zamana ve yaşanılan topluma göre içerikleri değişir. Toplumun zaman içindeki değer yargıları belirler bunu. Bu nedenle, sağlıklı değerlendirme, adın ilk konulduğu dönemin değer yargılarına erişmek gerekir. Sözün ayırt edici, okşayıcı ve yüceltici anlamları çağrıştırması gerekir. Aksi halne anılan toplum bu adı benimsemeyecektir.
Geçmişte, bir boyun, oymağın adını, genellikle, komşuları veya yörenin egemeni belirlermiş. Adın boyca seçilmesi veya bir büyüğün-otoritenin seçmesi örnekleri az da olsa görülür. Dede Korkut Masalları'nda ve destanlarda örnekleri
vardır. Yaygın olanı komşuların ad koymasıdır. Bu eylem ad koymak amacıyla olmaz. Komşunun, çoğunca da yerleşik komşunun, boyu hangi nitelikleriyle algıladığına bağlıdır. İlk görülen özellik veya ayırtedici nitelikla anılmaya başlayacaktır.Belirtme sıfatı, zamanla konuşma diline yerleşecektir.
Anılan boyun bu sıfatı kendi adı, kimliğini belirleme aracı diye benimsemesiyle de isme dönüşecektir. Adı belirleyen boyun değer yargılarıyla, adı benimseyen boyun değer yargılarının birbirini karşılaması gerekir. En azından, adı benimseyen boyun değer yargısı ile çatışmaması gerekir. Bu nedenle adın, boyu okşayıcı, yüceltici bin anlamının algılanmış olması gerekir diye düşünüyoruz.Çağrılan boy, bu sıfatı benimser, kendisine yakıştırır ve okşayıcı bulursa ad belirlenmiş olur. Kendi kimliğini bununla anlatacak, köyüne kasabasına bu adı verecektir.
Buradan çıkarsama, adı benimseyen boyun, bu adı çekici, yüceltici ve okşayıcı bulması gerektiğidir. Boynuyoğun adı, boy için okşayıcı, yüceltici bir anlam ifade etmelidir.
Boynuyoğun adının anlamı, komşu ve kardeş Boynuince-Boynuinceli boyunun adındasaklıdır. İkinci adım bu adın anlamını çözmektir.Buradaki incelik, fiziksel bir inceliğini ifade asi değildir. Boynuyoğun adındaki yoğunluk (kalınlık) da fiziki bir kalınlığı anlatmaz.Doğru yaklaşım, boyun otoriteye, tüzeye, komşularına karşı tavrında ve uyumunda
aranmasıdır. Düzene ve tüzeye uyma, otoriteyi tanıma, komşularla iyi geçinme ölçütü belirleyici olacaktır.
Tüzeyle, otoriteyle, komşularıyla uyumlu ve bağdaşık boyun; (boynu-ince) diye anılıp nitelenmesi doğaldır. Çevresiyle çekişmeli, otoriteyle çatışmalı, komşularıyla sorunlu olan boyun da (boynu-yoğun, boynu-kalın) diye anılması olağandır.
Atalarımız ”Kanuna karşı boynumuz kıldan incedir!”derler. İncelik ve kalınlığı (yoğunluğu) tüzeye uyum ve saygı
gösterme yatkınlığı belirleyecektir. Toplum kurallarına itibar etmeyen, işini görmeye bakan kişilere de “ ensesi kalın “ demezler mi? Ense, boyun burada eş anlamladır.
Boynuyoğun adının, benimsendiği dönemde; “ başına buyruk, boyun eğmez, dik başlı,bağımsız, özgür, güçlü, egemen, cesur, dirençli” vb. bir anlamla yüklü olması gerekir.. “Boynuyoğun” boyu sert, uzlaşmaz ve dikbaşlı kimliğinden dolayı komşuları veya üst otorite tarafından böyle algılanıp tanımlanmış olmalı. Baskın kimlik özellikleri öne çıkmış ve belirleyen sıfat zamanla ad olmuştur. Boynuinceli, Boynukalın boy-cemaat adlarının böyle oluştuğunu düşünüyoruz.
Boynuince-Boynuinceli Aşireti, otoriteye saygılı, yasayla, düzenle uyumludur.Yumşakbaşlı ve barışçıdır. Çoğunluğu okur- yazar ve kültürlüdür. Çoğu kutsal toprakları ziyaret edip “hacı”olmuştur. İşinde gücünde insanlardır. Geçim ehlidirler. Çevreleriyle ve komşularıyla barışıktırlar. Bunlara bakarak boyun ezik, ürkek ve çekinik bir boy olduğu sanılmasın.
Boynuinceli boyu, tüze içinde, otoriteyi yanına alarak, yargıda hak arama alışkanlığı olan bir boydur. Hukuk sistemi içinde, haklarını güçlüce arayıp koruma yetkinliğini kazanmıştır.Uzunyayla'da Kuzugüden Aşireti ile çekişmesi, Şeriye siciline geçmiştir. Aksaray-Çukurkuyu yöresinde Yılkoru-Belkoru Yaylası çekişmesi, günün yargı sistemi içinde tahkimle sonuçlanmıştır. Daha önceden, Konya Valisi'nden alınmış belgeye dayanarak hakkını ortaya koymuşve sonuca varmıştır.(9)
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın babası Boynuinceli'dir. Köyü, Muşkara'yı imar ve ihya etmiştir.Yörenin Boynuinceli yörük ve türkmenleri başta olmak üzere yörük- türkmen halkı buraya iskan etmiştir.Büyüyen ve şehirleşen bu kente Nevşehir (Yenişehir) adını vermiştir. Bugün Kale içinde bir Boynuince mahallesi vardır..(10 )
Arşiv kayıtlarında geçen, Boynuinceli Aşireti'ni anlatan şu nitelemeler doğrulayıcı kayıtlardır: “ Boynuinceli (Buynuincelü) (......) Danişmendli Türkman Taifesindendir “ (....)”,Boynuinceli Kabilesi, kendi halinde karü kisb ile meşgul ve ekseri okur-yazar, Hacıülharameyn ve zikudret kimesneler olduklarına binaen, Nevşehir'de yerleştirilmişlerdir.
Boynuinceliler Nevşehir'de sakin olanlar, Karacakürd ve Herekli ve Sadıklı ve Savcılı ve nefsi-i Boynuinceli oymakları ve bunlardan maada on adet oymaktır. On sekiz cemaaati varır. “ ( 11 )
Görüldüğü üzere, Boynuincelilere nazaran, Boynuyoğun aşereti, sert, başına buyruk ve otoriteye dik gelen bir boydur.” diyebiliriz. Bu adlandırma bugünün meselesi değildir.Bu adın benimsendiği dönemin kavramıdır. O dönemin değer yargısına ve yaşam biçimine göredir. Adın ayırt edici ve yüceltici olduğu bugüne kadar gelmesinden bellidir.
Türkiye'de bugün, Boynuyoğun (Tire), Boynuyoğun (Yüreğir), Boynuyoğun (Altınözü), Boynuyoğunlu (Andırın), Aşağıboynuyoğun ( Tirebolu) ve Yukarıboynuyoğun(Tirebolu) olmak üzere altı yerleşge adında geçmektedir. Boynukalın (Dereli, Giresun) Boynoba (G.Antep),,boynukısa, boynukara, boynusunalı vs. cemaatlerin adıyla anılan yerleşgeleri de ekleyebilirsik bu sayı artacaktır.( 12)
Konuyu doğrulayan, bir kaç tarihi kayda da yer verelim.Fatih Sultan Mehmet' inTrabzon ve yöresini, Osmanlı toprağına kattığı 1461 'de Boynuyoğun Aşireti; Güce, Gülpar, Tirebolu, Doğankent yörelerinde ve Gelavera vadisinde çoktan yerleşikti..(13 )
Erzurum merkez ve diğer yörelere, erken dönemde yerleşen Türk boyları arasında Boynuyoğun, Boynukalın (Karahacı Türk Oymağı) adı de geçmekteydi.(14)
Karakeçili Aşireti'nin Eskişehir yöresine iskanı sırasında Çifteler ve Büngeşik (şimdi Çatmapınar) yöresine,17. asırda Maraş ve Konya'dan kalabalık bir Boynuyoğun Aşiretinin kalabalık bir kümesinin yerleştirildiği biliniyor. Bügeşik'e
Yozgat yöresinden getirilip iskan olunan Karakeçili'lerin Bekmezli Cema'atinin yaşlıları; Boynuyoğun Türkmen Aşiretiylebirlikte hareket ettiklerinden, “Türkmen” diye anıldıklarını bildirirler. (15 )
Osmanlı Arşivi'nden Cevdet Türkay'ın düzenledği Oymak,Aşiret ve Cemaatler dizininde Boynuince-li, Boynuyoğun ve benzer aşiretlerin adları geçer. Bu kayıtlar boyların dağılımı ve yaygınlığı hakkında fikir verecek niteliktedir..(Türkay, a.g.e)“ Boynuyoğun (Boynuoğunlu) Meraş, Konya, Bursa, Aksaray Sancağı, Adana, Emirdağı Kazası (Karahisar-ı Sahip Sancağı), Tire Kazası (İzmir Sancağı), Türkmen ve YörükanTaifesinden”(s: 65 ) ;“ Boynuyoğun, Boynuyoğunlu (Boynuyoğunlu) : Bursa Kazası,Meraş, Filibe ve Çırpan Kazaları (Paşa Sancağı), Barçın, Barçınlı Kazası (Karahisar-ı
Sahip Sancağı), Karahisar-ı Sahip, Konya Sancakları, Yeni il Kazası (Sivas Sancağı), Tire Kazası (Aydın Sancağı), Nevşehir Kazası (Niğde Sancağı), Adana, Aydın, Kayseriyye, Rakka Sancakları, Yüreğir Kazası(Adana), Niğde, Aksaray, Sivas, Akşehir, Saruhan, Diyarbekir Sancakları, Rumeli, Anadolu,Balıkesir Kazası (Karasi Sancağı), Mihalıç Kazası (Hüdavendigar Sancağı), Sığla Sancağı,Halep Eyaleti. Konar- Göçer Türkman Yörükanı Taifesinden.“;( s:215)
“ Bünkeşik, Emirdağı Kazası ( Karahisarı_ı Sahip Sancağı) Türkman Taifesinden”diye geçmektedir. Bünkeşik Cemaati, Boynuyoğun aşiretindendir diye kayıt vardır.226 “Kadıkapısı: Emirdağı kazası-Karahisarı Sahip sancağı. “ Türkman Taifesindenolup Boynuyoğunlu Aşiretindendir. “( s: 385).“ Kılıç, Kılıçlı (Kıluçlu) Türkman ekradı, Yörükan Taifesinden, Boynuyoğunlu Aşiretinden olan” ( Kılıçlı Cemaaati (.......) diye geçer. (s:441-442)“ Kuyruklu, Emirdağı Kazası (Karahisarı Sahip Sancağı) Türkman Taifesinden,Kuyruklu Cemaati, Boynuyoğunlu Aşiretindendir.” diye geçer;
“ Safracık: Emirdağı Kazası ( Karahisarı Sahip Sancağı), Türkman Taifesinden”,Safracık Cemaati, Boynuyoğunlu Aşireti'ndendir kaydı geçiyor. (s:545)“ Kulak, Kulaklar, Kulaklu (....) Türkman Yörükan Taifesinden, Kulaklı Cemaati Boynuyoğunlu Aşiretindendir.” ( s:469); denilmektedir.Beğ (Bek) Emirdağı Kazası (Karacahisar-ı Sahib Sancağı), Edirne, Karinabad Kazası Silistire Sancağı). Türkman Taifesinden, Beğ (Bek) Cemaatı, Boynuyoğun Aşiretindendir. S:202
Boynuinceli ve diğerleriyle ilgili kayıtlara da bir göz atalım:
“ Boynukısalı Afşarı (Boynu Kısalu Afşarı) “ Niğde Sancağı,Türkman Taifesinden. “;
“ Boyusunalı-Boyusunalu: Adana Sancağı, Sarıçam kazası, Adana Eyaleti, Yörükan Taifesinden;
“Boyu Ucarı -Boyu Ucaru: Dündarlı kazası, Adana Eyaleti, Yörükan Taifesinden.;
“Boyuesenli (Boyuesenlü), Boyuesinli, Boyuesinlü): Adana ve Tarsus Sancakları, Yörükan Taifesinden.” ;
“Boyugökçe, Boyugökçelü, Boyugökçeli: Adana ve Tarsus Sancakları Yörükan Taifesinden “;
“Boyugüreli (Boyugürelü): Adana, Dündarlu Kazası (Adana Eyaleti), Yörükan Taifesinden .”;
“ Boyu Karadepeli (Boyu Karadepe-lü): Adana, Dündarlu Kazası, (Adana Eya-leti), Yörükan Taifesinden;
“ Boyundurukkıran Oğulları, Şure ili kazası (Malatya Sancağı) Erkrad Taife-sinden “kayıtları görülür.(Türkay, a.g.e. S: 216)
Boynuinceli ve boyunobası gibi diğer boyların benzeri kayıtlarına da bir göz atalım:
“ Boynobası: Ayıntap Sancağı”; “Boynuinceli (Buynuincelü), Boynuincelüler: Aksaray Sancağı, Sıvas, Kırşehir,Konya, Karaman, Bozkır Kazası (Beğşehri Sancağı), Hacıbektaş Kazası (Kırşehir Sancağı), Koçhisar Kazası (Aksaray Sancağı); Adana, Meraş, Nevşehir, Develi, Ilgaz kazası (Kengiri Sancağı), Niğde, Danişmendlü (Danüşmendlü-i Sagır) Kazası, (Niğde Sancağı.) Konar-Göçer Türkman Yörükan Taifesinden. Danişmendli Türkman taifesinden Boynuinceli Aşiretinin yaylakları Develi ve Erciyes kazalarında olup, kışlakları Aksaray ve Kırşehri Sancakları idi. Boynuinceliler Kabilesi, kendi halinde kar-ü kisb ile meşgul ve ekseri okur-yazar, Hacıülharameyn ve zikudret kimesneler olduklarına binaen, Nevşehir'de yerleştirilmişlerdir. Boynuincelilerden Nevşehirde sakin olanlar, Kara-cakürd ve Herekli ve Sadıklı ve Savcılı ve nefsi-i Boynuinceli oymakları ve bunlardan maa-da on adet oymaktır. Onsekiz cemaaati vardır. “ diyor. (s:64-65)
“ Boyuince : Konya Vilayeti, Türkman Taifesinden. “ (s:65) deniyor; “ Boynuinceli ( Boynuincelü), (Boynuinceli Ali): Türkman Yörükan Taifesinden: Karaman Eyaleti, Hacıbektaş Kazası (Kırşehri Sancağı), Koçhisar Kazası (Kengiri Sancağı), Ilgaz Kazası (Kengiri Sancağı), Kırşehri Sancağı, Aksaray Sancağı, Nevşehir Kazası (Niğde Sancağı), Develü Kazası ( Kayseriyye Sancağı), Eyübeli Kazası (Aksaray Sancağı), Konya, İçel Sancakları, Danişmendli Kazası (Karahisar-ı Sahib Sancağı), Adana, Meraş Sancakları, Erciyes Kazası, (Kayseriyye Sancağı)Danişmenli Aşiretine tabi olan Boynuinceli Cema' atinin yaylakları Develü ve Erciyes kazalarında ve kışlakları Aksaray ve Kırşehri Sancak-larında idi. “ deniyor. (215);
“ Deliler, Delüler, Delili vb.- Türkman Taifesinden ( ...) Deliler Cemaati, Boynu-inceli Aşiretindendir; (271)
“ Kızılali-Kızılaliler-Kızılalilü: Anamur kazası( İçel Sancağı), Karsı Meraş, Siverek, Hama, İçel, Tarsus, Adana, Sis Sancakları, Kizılkilise Karyesi (Anamur Kazası), Yalavaç Kazası (Hamid Sancağı). Yörükan Türkman Taifesi. “ S:448) kaydı vardır. İlaveten: “ Boynuinceli Türkman Aşiretinden olan Kızılalili Cemaaati Anamur Kazasının Kızılkilise karyesinde sakin olmuştur. Kazai-i mezbur ehalisi ile maan civar yaylaklarında yaylarlar. (....) deniliyor. (s:
448-449“ Kurdcu, Kurdcular: Dökümü var, Konar-Göçer yörükan Taifesinden, Kurdlu cemaati, Boynuincelü Aşiretindendir.” ; “ Kurdlar, Kurdlu (.....) Konar Göçer Türk-man yörükan Taifesinden, Kurdlu Cemaaati, Boynuincelü
Aşiretindendir.”; “ Kurutlar, Kurutlu: Dökümü var, Konar-Göçer Yörükan Taifesinden, Kurutlar Cemaaati, Boynuincelü Aşiretindendir.”; “ Küçüksaları, Küçüksalarlı, Küçüksalarlu: Arabsun Kazası (Niğde Sancağı) ; Aksaray Sancağı , Türkman Taifesinden, Küçük- salarlı Cemaaatı, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“Sadıkhacılı (....). Yörükan Taifesinden, Sadıkhacılı cemaati, inciklü Aşiretin-dendir. “ ; “ Safracık: Emirdağı Kazası( Karahisarı Sahip Sancağı, Türkman Taifesinden,”
“ Salarlı, Salarlu, Salürlu-i Kebir; Salürlü-i Sagır (.....) Türkman Taifesinden. Salarlı ve Salarlı Sagir cemaatlerı, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“ Sandık, Sandıklı (....) Konar -Göçer Türkman Taifesinden, Sandıklı Cemaati, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“ Tuman, Tumanlı-Dumanlı (....) Yörükan Taifesinden. Tumanlı cemaati, Danişmendli Aşiretindendir.” deniyor.
Ortak paydası “ boyun” olan boylar hakkında derlediğimiz bilgileri böylece masanın üstüne koyduk.Boynuinceli, Boynuyoğun, Boynukısa, Boynukara vs.adlarla anılan oymak-ların, köylerin bir başka yüzüyle yüzleştik. Sanıldığı gibi dağınık, tesadüfi, seyrek, yalnız bir boy ve kavram olmadığını gördük. Gözümüde somutlaştı...
Dün, ( keleş) sözü güzelliği anlatan övgü sözüydü. Bu gün güzel yerine keleş denildiğinde, alay mı ediyor diye kuşkuyla bakılır. Sözler birer kaptır. Zamana ve yaşanılan topluma göre içerikleri değişir. Toplumun zaman içindeki değer yargıları belirler bunu. Bu nedenle, sağlıklı değerlendirme, adın ilk konulduğu dönemin değer yargılarına erişmek gerekir. Sözün ayırt edici, okşayıcı ve yüceltici anlamları çağrıştırması gerekir. Aksi halne anılan toplum bu adı benimsemeyecektir.
Geçmişte, bir boyun, oymağın adını, genellikle, komşuları veya yörenin egemeni belirlermiş. Adın boyca seçilmesi veya bir büyüğün-otoritenin seçmesi örnekleri az da olsa görülür. Dede Korkut Masalları'nda ve destanlarda örnekleri
vardır. Yaygın olanı komşuların ad koymasıdır. Bu eylem ad koymak amacıyla olmaz. Komşunun, çoğunca da yerleşik komşunun, boyu hangi nitelikleriyle algıladığına bağlıdır. İlk görülen özellik veya ayırtedici nitelikla anılmaya başlayacaktır.Belirtme sıfatı, zamanla konuşma diline yerleşecektir.
Anılan boyun bu sıfatı kendi adı, kimliğini belirleme aracı diye benimsemesiyle de isme dönüşecektir. Adı belirleyen boyun değer yargılarıyla, adı benimseyen boyun değer yargılarının birbirini karşılaması gerekir. En azından, adı benimseyen boyun değer yargısı ile çatışmaması gerekir. Bu nedenle adın, boyu okşayıcı, yüceltici bin anlamının algılanmış olması gerekir diye düşünüyoruz.Çağrılan boy, bu sıfatı benimser, kendisine yakıştırır ve okşayıcı bulursa ad belirlenmiş olur. Kendi kimliğini bununla anlatacak, köyüne kasabasına bu adı verecektir.
Buradan çıkarsama, adı benimseyen boyun, bu adı çekici, yüceltici ve okşayıcı bulması gerektiğidir. Boynuyoğun adı, boy için okşayıcı, yüceltici bir anlam ifade etmelidir.
Boynuyoğun adının anlamı, komşu ve kardeş Boynuince-Boynuinceli boyunun adındasaklıdır. İkinci adım bu adın anlamını çözmektir.Buradaki incelik, fiziksel bir inceliğini ifade asi değildir. Boynuyoğun adındaki yoğunluk (kalınlık) da fiziki bir kalınlığı anlatmaz.Doğru yaklaşım, boyun otoriteye, tüzeye, komşularına karşı tavrında ve uyumunda
aranmasıdır. Düzene ve tüzeye uyma, otoriteyi tanıma, komşularla iyi geçinme ölçütü belirleyici olacaktır.
Tüzeyle, otoriteyle, komşularıyla uyumlu ve bağdaşık boyun; (boynu-ince) diye anılıp nitelenmesi doğaldır. Çevresiyle çekişmeli, otoriteyle çatışmalı, komşularıyla sorunlu olan boyun da (boynu-yoğun, boynu-kalın) diye anılması olağandır.
Atalarımız ”Kanuna karşı boynumuz kıldan incedir!”derler. İncelik ve kalınlığı (yoğunluğu) tüzeye uyum ve saygı
gösterme yatkınlığı belirleyecektir. Toplum kurallarına itibar etmeyen, işini görmeye bakan kişilere de “ ensesi kalın “ demezler mi? Ense, boyun burada eş anlamladır.
Boynuyoğun adının, benimsendiği dönemde; “ başına buyruk, boyun eğmez, dik başlı,bağımsız, özgür, güçlü, egemen, cesur, dirençli” vb. bir anlamla yüklü olması gerekir.. “Boynuyoğun” boyu sert, uzlaşmaz ve dikbaşlı kimliğinden dolayı komşuları veya üst otorite tarafından böyle algılanıp tanımlanmış olmalı. Baskın kimlik özellikleri öne çıkmış ve belirleyen sıfat zamanla ad olmuştur. Boynuinceli, Boynukalın boy-cemaat adlarının böyle oluştuğunu düşünüyoruz.
Boynuince-Boynuinceli Aşireti, otoriteye saygılı, yasayla, düzenle uyumludur.Yumşakbaşlı ve barışçıdır. Çoğunluğu okur- yazar ve kültürlüdür. Çoğu kutsal toprakları ziyaret edip “hacı”olmuştur. İşinde gücünde insanlardır. Geçim ehlidirler. Çevreleriyle ve komşularıyla barışıktırlar. Bunlara bakarak boyun ezik, ürkek ve çekinik bir boy olduğu sanılmasın.
Boynuinceli boyu, tüze içinde, otoriteyi yanına alarak, yargıda hak arama alışkanlığı olan bir boydur. Hukuk sistemi içinde, haklarını güçlüce arayıp koruma yetkinliğini kazanmıştır.Uzunyayla'da Kuzugüden Aşireti ile çekişmesi, Şeriye siciline geçmiştir. Aksaray-Çukurkuyu yöresinde Yılkoru-Belkoru Yaylası çekişmesi, günün yargı sistemi içinde tahkimle sonuçlanmıştır. Daha önceden, Konya Valisi'nden alınmış belgeye dayanarak hakkını ortaya koymuşve sonuca varmıştır.(9)
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın babası Boynuinceli'dir. Köyü, Muşkara'yı imar ve ihya etmiştir.Yörenin Boynuinceli yörük ve türkmenleri başta olmak üzere yörük- türkmen halkı buraya iskan etmiştir.Büyüyen ve şehirleşen bu kente Nevşehir (Yenişehir) adını vermiştir. Bugün Kale içinde bir Boynuince mahallesi vardır..(10 )
Arşiv kayıtlarında geçen, Boynuinceli Aşireti'ni anlatan şu nitelemeler doğrulayıcı kayıtlardır: “ Boynuinceli (Buynuincelü) (......) Danişmendli Türkman Taifesindendir “ (....)”,Boynuinceli Kabilesi, kendi halinde karü kisb ile meşgul ve ekseri okur-yazar, Hacıülharameyn ve zikudret kimesneler olduklarına binaen, Nevşehir'de yerleştirilmişlerdir.
Boynuinceliler Nevşehir'de sakin olanlar, Karacakürd ve Herekli ve Sadıklı ve Savcılı ve nefsi-i Boynuinceli oymakları ve bunlardan maada on adet oymaktır. On sekiz cemaaati varır. “ ( 11 )
Görüldüğü üzere, Boynuincelilere nazaran, Boynuyoğun aşereti, sert, başına buyruk ve otoriteye dik gelen bir boydur.” diyebiliriz. Bu adlandırma bugünün meselesi değildir.Bu adın benimsendiği dönemin kavramıdır. O dönemin değer yargısına ve yaşam biçimine göredir. Adın ayırt edici ve yüceltici olduğu bugüne kadar gelmesinden bellidir.
Türkiye'de bugün, Boynuyoğun (Tire), Boynuyoğun (Yüreğir), Boynuyoğun (Altınözü), Boynuyoğunlu (Andırın), Aşağıboynuyoğun ( Tirebolu) ve Yukarıboynuyoğun(Tirebolu) olmak üzere altı yerleşge adında geçmektedir. Boynukalın (Dereli, Giresun) Boynoba (G.Antep),,boynukısa, boynukara, boynusunalı vs. cemaatlerin adıyla anılan yerleşgeleri de ekleyebilirsik bu sayı artacaktır.( 12)
Konuyu doğrulayan, bir kaç tarihi kayda da yer verelim.Fatih Sultan Mehmet' inTrabzon ve yöresini, Osmanlı toprağına kattığı 1461 'de Boynuyoğun Aşireti; Güce, Gülpar, Tirebolu, Doğankent yörelerinde ve Gelavera vadisinde çoktan yerleşikti..(13 )
Erzurum merkez ve diğer yörelere, erken dönemde yerleşen Türk boyları arasında Boynuyoğun, Boynukalın (Karahacı Türk Oymağı) adı de geçmekteydi.(14)
Karakeçili Aşireti'nin Eskişehir yöresine iskanı sırasında Çifteler ve Büngeşik (şimdi Çatmapınar) yöresine,17. asırda Maraş ve Konya'dan kalabalık bir Boynuyoğun Aşiretinin kalabalık bir kümesinin yerleştirildiği biliniyor. Bügeşik'e
Yozgat yöresinden getirilip iskan olunan Karakeçili'lerin Bekmezli Cema'atinin yaşlıları; Boynuyoğun Türkmen Aşiretiylebirlikte hareket ettiklerinden, “Türkmen” diye anıldıklarını bildirirler. (15 )
Osmanlı Arşivi'nden Cevdet Türkay'ın düzenledği Oymak,Aşiret ve Cemaatler dizininde Boynuince-li, Boynuyoğun ve benzer aşiretlerin adları geçer. Bu kayıtlar boyların dağılımı ve yaygınlığı hakkında fikir verecek niteliktedir..(Türkay, a.g.e)“ Boynuyoğun (Boynuoğunlu) Meraş, Konya, Bursa, Aksaray Sancağı, Adana, Emirdağı Kazası (Karahisar-ı Sahip Sancağı), Tire Kazası (İzmir Sancağı), Türkmen ve YörükanTaifesinden”(s: 65 ) ;“ Boynuyoğun, Boynuyoğunlu (Boynuyoğunlu) : Bursa Kazası,Meraş, Filibe ve Çırpan Kazaları (Paşa Sancağı), Barçın, Barçınlı Kazası (Karahisar-ı
Sahip Sancağı), Karahisar-ı Sahip, Konya Sancakları, Yeni il Kazası (Sivas Sancağı), Tire Kazası (Aydın Sancağı), Nevşehir Kazası (Niğde Sancağı), Adana, Aydın, Kayseriyye, Rakka Sancakları, Yüreğir Kazası(Adana), Niğde, Aksaray, Sivas, Akşehir, Saruhan, Diyarbekir Sancakları, Rumeli, Anadolu,Balıkesir Kazası (Karasi Sancağı), Mihalıç Kazası (Hüdavendigar Sancağı), Sığla Sancağı,Halep Eyaleti. Konar- Göçer Türkman Yörükanı Taifesinden.“;( s:215)
“ Bünkeşik, Emirdağı Kazası ( Karahisarı_ı Sahip Sancağı) Türkman Taifesinden”diye geçmektedir. Bünkeşik Cemaati, Boynuyoğun aşiretindendir diye kayıt vardır.226 “Kadıkapısı: Emirdağı kazası-Karahisarı Sahip sancağı. “ Türkman Taifesindenolup Boynuyoğunlu Aşiretindendir. “( s: 385).“ Kılıç, Kılıçlı (Kıluçlu) Türkman ekradı, Yörükan Taifesinden, Boynuyoğunlu Aşiretinden olan” ( Kılıçlı Cemaaati (.......) diye geçer. (s:441-442)“ Kuyruklu, Emirdağı Kazası (Karahisarı Sahip Sancağı) Türkman Taifesinden,Kuyruklu Cemaati, Boynuyoğunlu Aşiretindendir.” diye geçer;
“ Safracık: Emirdağı Kazası ( Karahisarı Sahip Sancağı), Türkman Taifesinden”,Safracık Cemaati, Boynuyoğunlu Aşireti'ndendir kaydı geçiyor. (s:545)“ Kulak, Kulaklar, Kulaklu (....) Türkman Yörükan Taifesinden, Kulaklı Cemaati Boynuyoğunlu Aşiretindendir.” ( s:469); denilmektedir.Beğ (Bek) Emirdağı Kazası (Karacahisar-ı Sahib Sancağı), Edirne, Karinabad Kazası Silistire Sancağı). Türkman Taifesinden, Beğ (Bek) Cemaatı, Boynuyoğun Aşiretindendir. S:202
Boynuinceli ve diğerleriyle ilgili kayıtlara da bir göz atalım:
“ Boynukısalı Afşarı (Boynu Kısalu Afşarı) “ Niğde Sancağı,Türkman Taifesinden. “;
“ Boyusunalı-Boyusunalu: Adana Sancağı, Sarıçam kazası, Adana Eyaleti, Yörükan Taifesinden;
“Boyu Ucarı -Boyu Ucaru: Dündarlı kazası, Adana Eyaleti, Yörükan Taifesinden.;
“Boyuesenli (Boyuesenlü), Boyuesinli, Boyuesinlü): Adana ve Tarsus Sancakları, Yörükan Taifesinden.” ;
“Boyugökçe, Boyugökçelü, Boyugökçeli: Adana ve Tarsus Sancakları Yörükan Taifesinden “;
“Boyugüreli (Boyugürelü): Adana, Dündarlu Kazası (Adana Eyaleti), Yörükan Taifesinden .”;
“ Boyu Karadepeli (Boyu Karadepe-lü): Adana, Dündarlu Kazası, (Adana Eya-leti), Yörükan Taifesinden;
“ Boyundurukkıran Oğulları, Şure ili kazası (Malatya Sancağı) Erkrad Taife-sinden “kayıtları görülür.(Türkay, a.g.e. S: 216)
Boynuinceli ve boyunobası gibi diğer boyların benzeri kayıtlarına da bir göz atalım:
“ Boynobası: Ayıntap Sancağı”; “Boynuinceli (Buynuincelü), Boynuincelüler: Aksaray Sancağı, Sıvas, Kırşehir,Konya, Karaman, Bozkır Kazası (Beğşehri Sancağı), Hacıbektaş Kazası (Kırşehir Sancağı), Koçhisar Kazası (Aksaray Sancağı); Adana, Meraş, Nevşehir, Develi, Ilgaz kazası (Kengiri Sancağı), Niğde, Danişmendlü (Danüşmendlü-i Sagır) Kazası, (Niğde Sancağı.) Konar-Göçer Türkman Yörükan Taifesinden. Danişmendli Türkman taifesinden Boynuinceli Aşiretinin yaylakları Develi ve Erciyes kazalarında olup, kışlakları Aksaray ve Kırşehri Sancakları idi. Boynuinceliler Kabilesi, kendi halinde kar-ü kisb ile meşgul ve ekseri okur-yazar, Hacıülharameyn ve zikudret kimesneler olduklarına binaen, Nevşehir'de yerleştirilmişlerdir. Boynuincelilerden Nevşehirde sakin olanlar, Kara-cakürd ve Herekli ve Sadıklı ve Savcılı ve nefsi-i Boynuinceli oymakları ve bunlardan maa-da on adet oymaktır. Onsekiz cemaaati vardır. “ diyor. (s:64-65)
“ Boyuince : Konya Vilayeti, Türkman Taifesinden. “ (s:65) deniyor; “ Boynuinceli ( Boynuincelü), (Boynuinceli Ali): Türkman Yörükan Taifesinden: Karaman Eyaleti, Hacıbektaş Kazası (Kırşehri Sancağı), Koçhisar Kazası (Kengiri Sancağı), Ilgaz Kazası (Kengiri Sancağı), Kırşehri Sancağı, Aksaray Sancağı, Nevşehir Kazası (Niğde Sancağı), Develü Kazası ( Kayseriyye Sancağı), Eyübeli Kazası (Aksaray Sancağı), Konya, İçel Sancakları, Danişmendli Kazası (Karahisar-ı Sahib Sancağı), Adana, Meraş Sancakları, Erciyes Kazası, (Kayseriyye Sancağı)Danişmenli Aşiretine tabi olan Boynuinceli Cema' atinin yaylakları Develü ve Erciyes kazalarında ve kışlakları Aksaray ve Kırşehri Sancak-larında idi. “ deniyor. (215);
“ Deliler, Delüler, Delili vb.- Türkman Taifesinden ( ...) Deliler Cemaati, Boynu-inceli Aşiretindendir; (271)
“ Kızılali-Kızılaliler-Kızılalilü: Anamur kazası( İçel Sancağı), Karsı Meraş, Siverek, Hama, İçel, Tarsus, Adana, Sis Sancakları, Kizılkilise Karyesi (Anamur Kazası), Yalavaç Kazası (Hamid Sancağı). Yörükan Türkman Taifesi. “ S:448) kaydı vardır. İlaveten: “ Boynuinceli Türkman Aşiretinden olan Kızılalili Cemaaati Anamur Kazasının Kızılkilise karyesinde sakin olmuştur. Kazai-i mezbur ehalisi ile maan civar yaylaklarında yaylarlar. (....) deniliyor. (s:
448-449“ Kurdcu, Kurdcular: Dökümü var, Konar-Göçer yörükan Taifesinden, Kurdlu cemaati, Boynuincelü Aşiretindendir.” ; “ Kurdlar, Kurdlu (.....) Konar Göçer Türk-man yörükan Taifesinden, Kurdlu Cemaaati, Boynuincelü
Aşiretindendir.”; “ Kurutlar, Kurutlu: Dökümü var, Konar-Göçer Yörükan Taifesinden, Kurutlar Cemaaati, Boynuincelü Aşiretindendir.”; “ Küçüksaları, Küçüksalarlı, Küçüksalarlu: Arabsun Kazası (Niğde Sancağı) ; Aksaray Sancağı , Türkman Taifesinden, Küçük- salarlı Cemaaatı, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“Sadıkhacılı (....). Yörükan Taifesinden, Sadıkhacılı cemaati, inciklü Aşiretin-dendir. “ ; “ Safracık: Emirdağı Kazası( Karahisarı Sahip Sancağı, Türkman Taifesinden,”
“ Salarlı, Salarlu, Salürlu-i Kebir; Salürlü-i Sagır (.....) Türkman Taifesinden. Salarlı ve Salarlı Sagir cemaatlerı, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“ Sandık, Sandıklı (....) Konar -Göçer Türkman Taifesinden, Sandıklı Cemaati, Boynuinceli Aşiretindendir.”;
“ Tuman, Tumanlı-Dumanlı (....) Yörükan Taifesinden. Tumanlı cemaati, Danişmendli Aşiretindendir.” deniyor.
Ortak paydası “ boyun” olan boylar hakkında derlediğimiz bilgileri böylece masanın üstüne koyduk.Boynuinceli, Boynuyoğun, Boynukısa, Boynukara vs.adlarla anılan oymak-ların, köylerin bir başka yüzüyle yüzleştik. Sanıldığı gibi dağınık, tesadüfi, seyrek, yalnız bir boy ve kavram olmadığını gördük. Gözümüde somutlaştı...
Şimdi bunlar nerede, hangi kimliklerle yaşıyorlar?Asıl kimliklerini biliyorlar mı?
Ne kadarını biliyorlar? Duyup öğrendiklerine yeniden sahip çıkarlar mı?
Bunları yeterincebilmiyoruz. Mersin'in Erdemli ilçesinde Boynuinceli Derneği (17) varmış. Her yıl bir araya gelirlermiş. Boynuinceli boyu hakkında bilgi toplarlarmış. Boynuinceli aşireti o bölgede aslında hayli kalabalıktır. Yörüklerin kayıp Katataş ilçesi de o yörededir.Birgün bize de kısmet olur yüz yüze görüşür paylaşırız..Değişen yaşam koşulları, yerleşiklik, şehirleşme, eğitim insanları bir baraj gibi yuttu!Eski kültürümüzden bizi kopardı. Yurttaş bağlamında, soyadımız altında yeni bir kimlikle yaşama alışkanlığı kazandık. Boy, oymak, aşiret kavramı geçerliğini yitirdi. Eski boy-soy ve oymak adları anılmaz oldu. Ortak payda niteliği sona erdi. Bilgiler yitip gitti. Biz de biraz alay ve aşağılama konusu oldu. Bu yanlış gidişe biz yörükler de ayak uydurduk. Şimdi artık geçmişteki kimliğimizi arar olduk. “Kışın köpek yitirip yazın aramak!” gibi biraz geciktikse de elimizde kalanları toparlamanın zamanıdır.Yörük-Türkmen Kültür Dernekleri, geçmişten kalan silik anıları toparlayıp parlatmayaçalışmaktadır. Arka çıkılmalıdır. Ünnedikçe ünümüze ün verenler olacaktır. Bu iyi bir gelişma olacaktır. Kimliğimize başkalarının ilgi göstermesini bekleyemeyiz. Kendiimiz sahip çıkacak ve ortaya koyacağız. Kimilğinden kopmuş olanları asimile etmek, yanlışa yönlendirmek kolay olmaktadır. Kolayca kandırıp kuzu niyetine gütmektedirler..Bu yazgıyı yaşamak istemiyorsak, kimliğimize, değerlerimize ve anılarımıza sahip çıkmak zorundayız.Ayağımızı basabilecleğimiz bir temindir. Bize el verenler, bilgi verenler, ünümüze ün edenler olatır diye umuyoruz. Sözlü kültür kanatlıdır. Buza yazılmış gibi, buzla birlikte akıp gidecektir. Kazılan her gümüt, sözlü kültürümüzün mezarıdır. Ölenle ölüp gidenlerin başucuna dikiyoruz hece taşını. .
Yazıya dökülmemiş sözlü kültür yarına çıkmaz.Yarına çıkmayacak gibi bugünden yazıya dökmemiz gerekir bildiklerimizi. Bilgisi olanları katkıda bulunmaya, yazıya dökmeye ve işbirliğine okuyoruz. Eksiğimizi tamamlayın, yanlışımızı düzeltin, bildiklerinizi bildiklerimize katın diyoruz. Bildiklerimiz ve yazdıklarımız bizimdir. Atalarımızın mezarları yitip gitti, bari adları doğru anılsın!.
Sağlıcakla kalın.
Ne kadarını biliyorlar? Duyup öğrendiklerine yeniden sahip çıkarlar mı?
Bunları yeterincebilmiyoruz. Mersin'in Erdemli ilçesinde Boynuinceli Derneği (17) varmış. Her yıl bir araya gelirlermiş. Boynuinceli boyu hakkında bilgi toplarlarmış. Boynuinceli aşireti o bölgede aslında hayli kalabalıktır. Yörüklerin kayıp Katataş ilçesi de o yörededir.Birgün bize de kısmet olur yüz yüze görüşür paylaşırız..Değişen yaşam koşulları, yerleşiklik, şehirleşme, eğitim insanları bir baraj gibi yuttu!Eski kültürümüzden bizi kopardı. Yurttaş bağlamında, soyadımız altında yeni bir kimlikle yaşama alışkanlığı kazandık. Boy, oymak, aşiret kavramı geçerliğini yitirdi. Eski boy-soy ve oymak adları anılmaz oldu. Ortak payda niteliği sona erdi. Bilgiler yitip gitti. Biz de biraz alay ve aşağılama konusu oldu. Bu yanlış gidişe biz yörükler de ayak uydurduk. Şimdi artık geçmişteki kimliğimizi arar olduk. “Kışın köpek yitirip yazın aramak!” gibi biraz geciktikse de elimizde kalanları toparlamanın zamanıdır.Yörük-Türkmen Kültür Dernekleri, geçmişten kalan silik anıları toparlayıp parlatmayaçalışmaktadır. Arka çıkılmalıdır. Ünnedikçe ünümüze ün verenler olacaktır. Bu iyi bir gelişma olacaktır. Kimliğimize başkalarının ilgi göstermesini bekleyemeyiz. Kendiimiz sahip çıkacak ve ortaya koyacağız. Kimilğinden kopmuş olanları asimile etmek, yanlışa yönlendirmek kolay olmaktadır. Kolayca kandırıp kuzu niyetine gütmektedirler..Bu yazgıyı yaşamak istemiyorsak, kimliğimize, değerlerimize ve anılarımıza sahip çıkmak zorundayız.Ayağımızı basabilecleğimiz bir temindir. Bize el verenler, bilgi verenler, ünümüze ün edenler olatır diye umuyoruz. Sözlü kültür kanatlıdır. Buza yazılmış gibi, buzla birlikte akıp gidecektir. Kazılan her gümüt, sözlü kültürümüzün mezarıdır. Ölenle ölüp gidenlerin başucuna dikiyoruz hece taşını. .
Yazıya dökülmemiş sözlü kültür yarına çıkmaz.Yarına çıkmayacak gibi bugünden yazıya dökmemiz gerekir bildiklerimizi. Bilgisi olanları katkıda bulunmaya, yazıya dökmeye ve işbirliğine okuyoruz. Eksiğimizi tamamlayın, yanlışımızı düzeltin, bildiklerinizi bildiklerimize katın diyoruz. Bildiklerimiz ve yazdıklarımız bizimdir. Atalarımızın mezarları yitip gitti, bari adları doğru anılsın!.
Sağlıcakla kalın.
17.11.06, Bursa
Hasipozturk@hotmail.com
Hasipozturk@hotmail.com
Hasip ÖZTÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder